25 Nisan 2013

vazgeçmek.

İşaret parmağının ucuyla ufak bir temas, ama nokta dokunuşu..

Sonrası bir anda, yolu hiç uzatmadan vazgeçmek. Hiç karşı koymak yok, zerre kadar bile. Hani kendinle mücadele edersin biraz, insansın ya sonuçta kararsızlık da yaşaman gerek haliyle. İkilemden bu kadar uzak olmak küçük, büyük, önemli, önemsiz her şeyin karşısında.. Metabolizmanın bu kadar hızlı geri vites yapabilmesi, en kötü karar bile kararsızlıktan iyidire çıkan bir kestirme mi yoksa ölen iç sesin habercisi mi? Sahi iç sesi ölebilir mi bir insanın?